Dağarcık - Nisan 2010 (3. Baskı)

Alışkanlıkla İlgili Özlü Sözler

* Alışkanlıklar, bırakılmazlarsa, zamanla ihtiyaç haline gelirler (ST.AUGUSTİNE).

* Alışkanlıkların zincirleri, önce duyulmayacak kadar hafif, sonra kırılmayacak kadar

güçlü olur (BENJAMİN DİSRAELİ).

* Alışkanlıktan daha büyük bir şey yoktur (OVİDİUS ).

* Hiç kimse bir alışkanlığa veda etmek cesaretini gösteremez (BALZAC).

* İlk gördüğümüz zaman korktuğumuz nice şeyler vardır ki, zamanla alışır, hiç

aldırmaz oluruz (AİSOPOS).

* İnsan alışkanlıklarının çocuğudur (İBN-İ HALDUN).

* Mademki alışkanlıklar, hayatımızın en ileri gelen hâkimleridir, öyle ise ne yapıp edip

iyi bir alışkanlık edinmeye çalışmalıyız (FRANCİS BACON).*

* Tilki, derisinden vazgeçer de, alışkanlıklarından vazgeçmez (SUETONİUS).

-oOo-

KAVAK AĞACI İLE KABAK

Ulu bir kavak ağacının dibinde bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar ilerledikçe kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş.

Bu boy atma ve kısa sürede kavağın boyuna yetişme durumu kabağı gururlandırmış. “Sen kaç yılda bu hale geldin?” diye sormuş.

Kavak ağacı gayet mütevazı bir şekilde, “ On-on beş yılda” diye cevaplayınca, kabak, çiçeklerini sallayarak ve gururlu bir edayla, “Ben neredeyse iki ayda senin boyuna geldim” diye gülmüş.

Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları esmeye başladığında kabak üşümeye, yaprakları büzüşmeye, sonra dökülmeye, soğuklar arttıkça da dalları aşağıya doğru inmeye başlamış; endişeyle kavak ağacına sormuş:

“Neler oluyor bana kavak ağacı?”

“Ölüyorsun!” demiş kavak ağacı. “Çünkü benim, on – on beş yılda geldiğim yere iki ayda gelmeye çalıştığın için.”

Bu hikâyeden çıkaracağımız ve herkesin alacağı evrensel ders: Çok çalışmadan, emek harcamadan, alınteri dökmeden gelinen nokta başarı sayılmaz. Kolay kazanılan, kolay kaybedilir. Yapılan her işe emek vermek ve alınteri dökmek şarttır.