top of page

Dağarcık - Ekim 2011 (2. Baskı)

  • Yazarın fotoğrafı: rizakati
    rizakati
  • 1 Nis 2021
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 12 Tem 2021


ree

ÇİN Atasözü

Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen bir aptaldır. Ondan sakının. Bilmeyen ve bilmediğini bilen bir öğrencidir. Ona öğretin. Bilen ve bildiğini bilmeyen uykudadır. Onu uyandırın. Bilen ve bildiğini bilen akıllıdır. Onu izleyin.

-oOo-


BACON'dan Bilgece Sözler

* Eğer bir insan bir işe kesin olarak, "ben biliyorum" iddiası ile başlarsa, şüphe ile son bulur. Fakat eğer şüphe ile başlamaya razı olursa, sonunda gerçeği bulacaktır.

* Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz.

* Para iyi bir uşak, kötü bir efendidir.

* Yalnız kendisini düşünen insan, yumurtasını pişirmek için komşusunun evini yakar.

-oOo-

-

DERS VEREN ÖYKÜ (Kıssadan Hisse)

ree

Üç Sual Bir Cevap Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’ye inançsızlardan bir grup geldi. Suâl sormak istediklerini bildirdiler. Mevlânâ bunları Şems-i Tebrîzî’ye havale etti. Bunun üzerine onun yanına gittiler. Şems-i Tebrîzî hazretleri mescitte, talebelere bir kerpiçle teyemmüm nasıl yapılacağını gösteriyordu. Gelenler üç sual sormak istediklerini belirttiler, Şems-i Tebrîzî; “Sorun!” buyurdu. İçlerinden birini başkan seçtiler. Hepsinin adına o soracaktı. Sormaya başladı: “Allah var dersiniz, ama görünmez, göster de inanalım. Şems-i Tebrîzî hazretleri; “Öbür sorunu da sor!” buyurdu; “Şeytanın ateşten yaratıldığını söylersiniz, sonra da ateşle ona azap edilecek dersiniz hiç ateş ateşe azap eder mi?” dedi. Şems-i Tebrîzî; “Peki öbürünü de sor!” buyurdu. O; “Ahirette herkes hakkını alacak, yaptıklarının cezasını çekecek diyorsunuz. Bırakın insanları canları ne istiyorsa yapsınlar, karışmayın!” dedi. Bunun üzerine Şems-i Tebrîzî, elindeki kuru kerpici adamın başına vurdu. Soru sormaya gelen felsefeci, derhâl zamanın kadısına gidip, davacı oldu. Ve; “Ben, soru sordum, o başıma kerpiç vurdu.” dedi. Şems-i Tebrîzî; “Ben de sâdece cevap verdim.” buyurdu. Kadı bu işin açıklamasını istedi. Şems-i Tebrîzî şöyle anlattı: “Efendim, bana Allahu Teâlâ'yı göster de inanayım, dedi. Şimdi bu felsefeci, başının ağrısını göstersin de görelim. ”O kimse şaşırarak; “Ağrıyor ama gösteremem.” dedi. Şems-i Tebrîzî; “İşte Allahu Teâlâ da vardır, fakat görünmez. Yine bana, şeytana ateşle nasıl azap edileceğini sordu. Ben buna toprakla vurdum. Toprak onun başını acıttı. Hâlbuki kendi bedeni de topraktan yaratıldı. Yine bana; “Bırakın herkesin canı ne isterse onu yapsın. Bundan dolayı bir hak olmaz.” dedi. Benim canım onun başına kerpici vurmak istedi ve vurdum. Niçin hakkını arıyor? Aramasa ya! Bu dünyada küçük bir mesele için hak aranırsa, o sonsuz olan ahiret hayatında niçin hak aranmasın?” buyurdu. İnançsız kişi bu güzel cevaplar karşısında mahcûb olup, söz söyleyemez hâle düştü.

-ooOoo-

Yorumlar


© 2021 İstanbul - Türkiye

bottom of page