top of page

Dağarcık – Haziran 2008 (2. Baskı)

  • Rıza Katı
  • 1 Haz 2008
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 8 Ağu 2021


ree

Afrika Atasözleri


- Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı. Biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık.


- Bilge her şeyi bilmez, sadece ahmaklar her şeyi bilir.


- Sular yükseldikçe balıklar karıncaları yer, sular çekildikçe de karıncalar balıkları yer.


- Afrika'da bir ceylan uyanır, en hızlı koşan aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir. Afrika’da bir aslan uyanır, en hızlı koşan ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir. İster ceylan ol, ister aslan ol, fark etmez... Yeter ki gün doğduğunda koşuyor ol.


- Aslanlar kendi hikâyelerini yazmadıkça, avcıların hikâyelerini dinlemek zorundayız.



HER İŞTE BİR HAYIR VARDIR


Soğuk bir kış sabahı sahilde bulunan küçük bir koydan bir balıkçı filosu denize denize açıldı. Öğleden sonra büyük bir fırtına koptu ve gece olduğunda balıkçı teknelerinden hiçbirisi limana dönememişti.

Bütün gece boyunca eşler, anneler, çocuklar ve sevgililer ellerini ovuşturup, kaybolan sevdiklerini kurtarması için Allah'a yakararak rüzgâra açık kıyıda bir aşağı bir yukarı dolandılar.

Bu berbat durumda, bir de kulübelerden birinde yangın çıktı, Erkekler olmadığı için yangını söndürüp kulübeyi kurtarmak mümkün olmadı.

ree

Ancak gün ışıdığında, herkesin sevinçle gördüğü gibi balıkçı teknelerinin tümü de sağlam olarak limana döndü.

Fakat orada ümitsiz bir kişi varda. Bu kişi yangında evi kül olan adamın eşiydi ve kocası karaya çıkarken şöyle bağırıyordu: - "Mahvolduk! Evimiz, içindeki her şeyle birlikte yangında kül oldu!" Adam ise, kadını şaşırtan şu sözleri haykırdı: - "O yangını verene şükürler olsun! Yanan kulübemizin ışığı sayesinde bütün tekneler yolunu buldu ve salimen limana döndük."



DERS VEREN ANEKDOT


Avrupa Türkiye’yi taksim ederken, yurdumuz üzerine manda tasarlayan Amerika, buraya

ree

bir yoklama heyeti yollar. Mustafa Kemal, heyeti kabul eder. General Harbord'un başkanlığındaki heyet Sivas’a vardığında Sivas kongresi biteli, Misak-ı Milli çizileli, temsil heyeti kurulalı bir hafta olmuştu.

General Harbord'dan naklen Lord Kinross anlatıyor;

General Harbord, Mustafa Kemal'e:

- Şimdi ne yapacaksınız, diye sordu.

Konuşmaları sırasında Mustafa Kemal, ince parmakları arasında çevirdiği bir tespihle oynamaktaydı. Bu anda, sinirli bir hareketle tespihin ipliğini koparmıştı. Taneler yere dökülüp dağıldı. Mustafa Kemal eğildi ve taneleri toplamaya başladı.

General, sorusunu yineledi. Mustafa Kemal, elleri tanelerde, başını kaldırıp: - Bu hareketimle, generale cevap vermiş olmuyor muyum? Dağılmış taneleri yeni ve sağlam bir ipliğe dizmek için toplamaktayım.

ree

- Söylediğiniz doğrudur general, diye yanıtladı. İçinde bulunduğumuz durumda yapmak istediğimiz şey, ne askerlik açısından, ne de başka bir açıdan izah edilemez. Fakat her şeye rağmen yurdumuzu kurtarmak, özgür ve uygar bir Türk devleti kurmak, insan gibi yaşayabilmek için yapacağız bunu!

Gazi, avucu yukarıya dönük olarak, elini masanın üzerine koymuştu bunları söylerken...

- Ya başaramazsanız?

- Başaramazsak, diye devam etti; bir kuş gibi düşmanın avucu içine düşerek ağır ve şerefsiz bir ölüme katlanacak yerde atalarımızın çocukları olarak dövüşe dövüşe ölmeyi tercih ederiz.


Yorumlar


© 2021 İstanbul - Türkiye

bottom of page