top of page

Dağarcık – Mayıs 2008 (2. Baskı)

  • Rıza Katı
  • 1 May 2008
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 27 May 2021


Bilgece sözler

Şaşıyorum şu insanlara;

- Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler. - Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için para öderler. - Yarından endişe ederken bu günü unuturlar. Böylece ne bu günü ne de yarını yaşarlar. - Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler."

Oysa önemli olan;

HAYATTA EN ÇOK ŞEYE SAHİP OLMAK DEĞİL,

EN AZ ŞEYE İHTİYAÇ DUYMAKTIR." (Eflatun)


ree


Geliştiren Öykü

SON PİŞMANLIK

Bir zamanlar, çok güzel evler yapan bir yapı ustası varmış. İyice yaşlanan usta, patronun kapısını çalmış ve: “Beyim!” demiş. “Artık yoruldum, gücüm de kalmadı. Müsaade ederseniz, işimden ayrılmak ve bundan sonraki hayatımı eşim, çocuklarım ve torunlarımla birlikte geçirmek istiyorum.” En iyi ustasının ayrılmak istemesine üzülen patron, çaresiz; “Peki!” demiş. “Ancak bana son kez, bir ev inşa edip öyle ayrılmanı istiyorum. Bu ev, senin son eserin, son hatıran olacaktır.” Yapı ustası bu teklifi kabul etmiş ve işe koyulmuş. “Nasıl olsa ayrılacağım!” diyerek, yaptığı işi önemsememiş. Malzemeyi kalitesiz seçmiş. Temeli, duvarları ve diğer ince işçilikleri baştan savma yaparak işi bitirmiş.

ree

Sonunda patron, biten evi görmek için gelmiş. Kendisine verilen anahtarı yapı ustasına doğru uzatarak; “Al! Demiş. “Bu ev artık senindir” Yapı ustası, hiç beklemediği bu sözleri duyunca şaşırıp şoka girmiş. Kendi kendine; “Aahh.. Benim akılsız kafam ah!” demiş. “Bu evin benim olacağını bilseydim, hiç böyle yapar mıydım?”



Geliştirici Öğüt

Eğer başarılıysan, sahte arkadaşlar ve gerçek düşmanlar kazanırsın; Sen yine de başarmaya devam et. Eğer açık yürekliysen, insanlar seni aldatabilir; Sen yine de dürüst ve açık yürekli ol. Senin yıllarca uğraşarak yaptığını, bir başkası bir gecede yok edebilir; Sen yine de yapmaya devam et.

(Dr.Kent M. Keith)


DERS VEREN ANEKDOT (Kıssadan Hisse)

Meşhur âlim İbni Sina, tahsil hayatının ilk yıllarında matematik derslerini pek kavrayamıyor ve bu derse bir türlü akıl erdiremeyeceğini düşünüyordu. Oysa on yaşında Kuran’ı ezberlemişti ve okuyup öğrenme derslerinde oldukça başarılıydı. Bir gün kırda gezerken bir kuyu gördü. Kuyunun ağzındaki mermer çember, kovayı çeken ipin sürtünmesinden dolayı yarıklarla dolmuştu.

ree

Çocuk yaştaki İbni Sina gördüklerinden etkilenerek, kendi kendine şöyle düşündü; “İp gibi yumuşak bir cisim, nasıl olur da mermer gibi çok sert ve çetin bir taşı böyle keser. Demek ki, zor da olsa bir işi başarmanın sırrı azimli olmak, gayret göstermek, sabır ve sebatla çalışmaktır. Ben de işte bunu yapmalıyım.”

Böylece, on sekiz yaşına kadar devrinin bütün ilimlerini en iyi seviyede öğrenmeyi başardı, daha sonra ise yüzlerce asrı etkileyecek ilmi buluşların sahibi oldu.

" Bir insan yapacağı işi başaracağına inanmazsa, zaten başarısız olur. Her konuda kendimize güvenmeli, başarılı olacağımıza inanmalıyız.."

Yorumlar


© 2021 İstanbul - Türkiye

bottom of page