Dağarcık -Temmuz 2009 (2. Baskı)
- rizakati

- 2 Tem 2009
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 31 May 2021

Tolstoy’dan Mutluluğun 3 Anahtarı
1- Çalışmak
Hayattan nefret etmek, ancak duyarsızlığın ve tembelliğin neticesidir. İnsan hatalarının iki kaynağı vardır: "tembellik ve vehim". İyi işlerin de iki kaynağı vardır: "uğraş ve akıl”. Sen de buna uyarak, bir şey yapıyorsan, onu iyi yap. Eğer iyi yapamıyor veya yapmak istemiyorsan, hiç yapma daha iyi.
2- Fedakârlık
Fedakârlıktan kastedilen, başkalarının iyiliği için yaşamaktır, çünkü iyilik, ancak fedakârlık olduğu zaman iyiliktir. İyilik, hayatımızın sonsuz, yüce amacıdır. İyiliği nasıl algılarsak algılayalım, hayatımız, iyiliği hedefleyip ona doğru ilerlemekten başka bir şey değildir.
3- Sevgi
Dünyaya, insanlara sevgiyle bak, onlar da sana aynı şekilde bakar. Herkesin mutlu olması için bir çare var: Herkes kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalı.
-oOo-
Ders Veren Öykü (KISSADAN HİSSE)

Lili'nin Hikayesi
Uzun yıllar önce Çin’de Li-Li adlı bir kız evlenir; aynı evde kocası ve kayınvalidesi ile birlikte yaşamaya başlar. Lakin kısa bir süre sonra kayınvalidesi ile geçinmenin çok zor olduğunu anlar. İkisinin de kişiliği tamamen farklıdır. Bu da onların sık sık kavga edip, tartışmalarına yol açar. Bir kaç ay sonra bitmez tükenmez gelin kaynana kavgalarından ev, onun ve annesi ile karısı arasında kalan eşi için de cehennem haline gelmiştir. Artık bir şeyler yapmak gerektiğine inanan genç kız, doğru babasının eski bir arkadaşı olan baharatçıya koşar ve derdini anlatır. Yaşlı adam ona bitkilerden bir şurup hazırlar ve bunu 3 ay boyunca her gün azar azar kayınvalidesi için yaptığı yemeklerin içine koymasını söyler. Zehir az az verilecek, böylece onu gelininin öldürdüğü belli olmayacaktır. Yaşlı adam genç kıza, kimsenin ve eşinin kuşku duymaması için kayınvalidesine çok iyi davranmasını, ona en güzel yemekleri yapmasını söyler.
Sevinç içinde eve dönen Li-Li yaşlı adamın dediklerini aynen uygular. Her gün en güzel yemekleri yapar. Kayınvalidesinin tabağına azar azar zehri damlatır. Kimseler şüphelenmesin diye de ona çok iyi davranır. Bir süre sonra kayınvalidesi de çok değişir ve ona kendi kızı gibi davranır. Evde artık barış rüzgârları esmeye başlar ve genç kız kendisini ağır bir yük altında hisseder.
Yaptıklarından pişman bir vaziyette baharatçı dükkânının yolunu tutar ve yaşlı adama bu güne kadar kayınvalidesine verdiği zehirleri onun kanından temizleyecek bir iksir için yalvarır. Yaşlı kadının ölmesini artık istememektedir. Yaşlı adam, yaşlı gözlerle karşısında konuşup duran Li-Li ye bakar ve gülmeye başlar:
"Sevgili Li-Li, sana verdiklerim sadece vitaminlerdi. Olsa olsa kayınvalideni daha da güçlendirdin; hepsi bundan ibaret. Gerçek zehir ise senin beyninde idi. Sen ona iyi davrandıkça o da dağıldı ve yerini sevgiye bıraktı. Böylece siz gerçek bir ana kız oldunuz." der.
Eski bir Çin atasözü şöyle der ; “Gül veren elde gül kokusu kalır.
Sevilen insan, sevgisini insanlara veren insandır.”
-ooOoo-







Yorumlar