top of page

Dağarcık – Aralık 2007 (2.Baskı)

  • Rıza Katı
  • 1 Ara 2007
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 17 Mar 2021


Ünlülerden Özlü Sözler

Zafer, "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı ise, "Başaracağım" diye başlayarak sonunda "Başardım" diyebilenindir. (K. ATATÜRK)


ree

Ülkelerden Özdeyişler (Atasözleri)

Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir. BREZİLYA


Bilgece sözler

"İnsanoğlunun içinde uyuyan güçler vardır. Kendisi bile şaşırır. Çünkü bu güçlere sahip olduğu aklının ucundan bile geçmez. Bu güçleri uyandırıp eyleme geçirse, o kişinin hayatında büyük bir devrim olur."

(Swette Maden)


Geliştiren Öykü

NE KADAR DA FAKİRİZ. Çok zengin bir baba, ailesi ve oğlunu köyü götürür. Bu yolculuğun tek bir amacı vardır: Oğluna insanların ne kadar fakir olabileceğini göstermek. Çok yoksul bir ailenin yanında iki gece geçirirler. Yolculuk dönüşünde baba oğluna sorar: "İnsanların ne kadar fakir bir hayat sürdüklerini gördün mü?" "Evet baba" yanıtını alır. "Ne öğrendin peki?" Oğlu acı bir tebessümle cevap verir. "Bizim evde bir köpeğimiz var, onlarınsa dört tane. Bizim bahçenin ortasına kadar uzanan bir havuzumuz var, onlarınsa sonu olmayan dereleri. Bizim bahçede ithal lambalar var, onlarınsa yıldızları. Biz evin önündeki avluyu görebiliyoruz, onlarsa bütün ufku görüyorlar. Teşekkürler baba. Bana ne kadar fakir olduğumuzu gösterdiğin için.


Geliştirici Öğüt

Fikirlerinizi açıkça söylemekten kaçınmayınız. İnsanların daima iyi taraflarını görmeye çalışınız.

Başkalarının da en az sizin kadar akıllı olduğunu aklınızdan çıkarmayınız. Hesabınızı, kitabınızı, bütçenizi daima iyi bilip, ona göre yaşamaya çalışınız. Hayatta nadiren ele geçebilecek fırsatlardan istifade etmeye çalışınız (Rahmi KOÇ)


DERS VEREN ÖYKÜ (Kıssadan Hisse)

Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuştu.

Bakalım neler olacaktı? Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer geldiler, sabahtan öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler. Pek çoğu, kayanın orda oluşundan dolayı kralı yüksek sesle eleştirdi.

Sonunda bir köylü çıkageldi. Saraya meyve ve sebze getiriyordu. Sırtındaki küfeyi yere indirdi, iki eli ile kayaya sarıldı ve ıkına sıkına itmeye başladı. Sonunda kan ter içinde kaldı ama kayayı da yolun kenarına çekti.

Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereydi ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü. Açtı. Kese altın doluydu. Bir de kralın notu vardı içinde. "Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir" diyordu kral.

Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı.

"Her engel, yaşam koşullarınızı daha iyileştirecek bir fırsat olabilir .."

Yorumlar


© 2021 İstanbul - Türkiye

bottom of page