top of page

Atatürk'ün Balıkesir Hutbesi

  • Yazarın fotoğrafı: rizakati
    rizakati
  • 29 Eki 2021
  • 2 dakikada okunur

Mustafa Kemalin 7 Şubat 1923'te Balıkesir'de camide halka hitaben yaptığı konuşma, dinî anlamda bir hutbe değildir.

ree

Sözlükte "bir topluluk karşısında yapılan etkileyici konuşma" anlamına gelen hutbe, dinî literatürde başta cuma ve bayram namazları olmak üzere belirli ibadetlerin icrası esnasında irat edilen, genelde vaaz ve nasihati içeren konuşmayı ifade eder.


Cumhuriyetin ilanına sayılı aylar kala yurt gezisine çıkan Mustafa Kemal Paşa 6 Şubat 1923'te İzmir'den trenle Balıkesir’e geldi; beraberinde eşi ve Kâzım Karabekir Paşa ile diğer zevat bulunuyordu. Milli Kuvvetler Caddesi üzerine serilen halılar ve devasa taklarla süslenen cadde boyunca halkı selamlayarak Belediye binasına gitti ve buradan, yapılan geçit törenini izledi.


Anadolu Ajansı’ndan alınan ve 11 Şubat 1923 tarihli Hâkimiyet-i Milliye’de yayınlanan habere göre, Gazi Paşa 7 Şubat 1923 Çarşamba günü öğle namazını büyük bir cemaatle tarihi Zağnos Paşa Camii’nde kılmış. Namazdan ve şehit ruhları için okunan mevlitten sonra minbere birkaç basamak çıktıktan sonra cemaatin tamamını görebilecek şekilde bir konuşma yapmış.


Bugün Balıkesir Zağnos Paşa Camii’nin dış duvarında çerçeveli bir şekilde asılı duran Atatürk’ün minberden yaptığı konuşmanın sadeleştirilmiş bir bölümü şöyledir:


“Ey millet! Allah birdir, şanı büyüktür. Allah’ın selameti, sevgi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur edilmiş ve resul olmuştur. Temel nizamı, hepimizin bildiği Kur’an-ı Azimüşşan’daki açık ve kesin hükümlerdir. İnsanlara manevi mutluluk vermiş olan dinimiz, son dindir, mükemmel dindir. Çünkü dinimiz; akla, mantığa ve gerçeklere tamamen uymakta ve uygun gelmektedir. Eğer akla, mantığa ve gerçeklere uymamış olsa idi bununla diğer ilahi tabiat kanunları arasında birbirine zıtlık olması gerekirdi. Çünkü bütün tabiat kanunlarını yapan Cenab-ı Hak’tır.”

ree

“Arkadaşlar! Cenab-ı Peygamber çalışmalarında iki yere, iki eve sahipti. Biri kendi evi, diğeri Allah’ın eviydi. Millet işlerini Allah’ın evinde yapardı. Hazret-i Peygamber’in mübarek yollarını takip ederek bu dakikada milletimize ve milletimizin şimdiki ve geleceğine ait konuları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde, Allah’ın huzurunda bulunuyoruz. Beni bu şerefe kavuşturan Balıkesir’in dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu vesile ile büyük bir sevaba nail olacağımı ümit ediyorum.”


“Efendiler! Camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler, söylenenleri dinleme ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılması lazım geldiğini düşünmek, yani birbirimizin görüş ve düşüncelerini almak için yapılmıştır. Millet işlerinde her ferdin zihninin başlı başına faaliyette bulunması lazımdır. İşte biz de burada din ve dünya için, geleceğimiz için her şeyden önce hâkimiyetimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım. Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşüncelerini anlamak istiyorum. Milli emeller, milli irade yalnız bir şahsın düşünmesinden değil, millet fertlerinin tamamının arzularının, emellerinin birleşmesinden ibarettir. Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.”


 
 
 

Yorumlar


© 2021 İstanbul - Türkiye

bottom of page