top of page

Bizim Çeşme

  • Yazarın fotoğrafı: rizakati
    rizakati
  • 27 Tem 2021
  • 2 dakikada okunur

Çeşme, cami ve yatır üçlüsü, mahallemizin maddi ve manevi dünyasında hayati öneme sahip unsurlardı. Bizim ırmak, yazılara doğru yoluna devam ederken, evden yaklaşık üç yüz metre aşağıda, mahalleye içme suyu sağlayan anıt çeşmeden akan suyun şırıltısını dinler, yolu cami avlusuna bağlayan köprünün altından geçer, avludaki heybetli çınarın köklerine su verir, müminlerin dualarına kulak kabartır ve cami duvarının dibinde, yatır'ın etrafında dolaştırılan hasta atın tıksırıklarını işitirdi.

ree

Daha önce bizim ırmağı anlatırken söylediğim gibi, Aksaraylılar 1902 yılına kadar içme su ihtiyaçlarını ırmaktan karşılıyorlarmış. O yıl, 2.Abdülhamid’in başmabeyincisi Ortaköylü Hacı Ali Paşa önderliğinde, halkın katkısı ile 25 km kuzeydeki Ekecik yaylağından künkler içinde Aksaray'a su getirilmiş. (Ulu Cami önündeki Şadırvanı da Ali Paşa yaptırmış).

Su, Kalanlar mahallesindeki baş çeşmeden mahalle çeşmelerine dağıtılmış. Bu anıt çeşmelerden birisi bizim mahallede, bizim ırmağın geçtiği cami avlusunun köşesindeydi. Aynı mimari tarza sahip bir çeşme de Hastaneden Hasas mahallesine giden yolun solunda caminin karşı köşesindeydi. Dayımlara gidip gelirken görürdüm. Herhalde diğer mahallelerdeki çeşmeler de böyle cami yanındaydı. Zannediyorum özellikle cami yanında yapılmıştı, böylece camiye namaz kılmaya gelenlerin abdest almasına hizmet ediyordu.

Çeşme dikdörtgen planla kesme küfeki taştan tek cepheli olarak yapılmıştı. Su, kemerli bir niş içerisine yerleştirilmiş ayna taşındaki tek musluktan temin ediliyordu. Nişin iki yanında oturma taşı bulunmaktaydı.

Mahallede sadece iki çeşme vardı. Biri Osmanlıdan kalma bu tarihi çeşme, öbürü İzzet efendilerin konağının karşısında, Bedriye Medresesinin köşesindeki Demir Çeşme. Sonraları, Paşacık'tan sola dönen daracığın küçük Taşpazar'la kesiştiği üç yol ağzında, karşı ağaçlığın duvarı dibine bir üçüncü çeşme yapıldı.

Şehrin nüfusu artınca bu su yetmemiş ve 1946 yılında Helvadere'den de Aksaray'a su getirtilmiş. ( D.S.İ raporuna göre: Helvadere suyu Aksaray ve çevre köylerin içme suyu ihtiyacı olarak ve eskiden beri çevrede sulama olarak kullanılmaktadır. Su potansiyeli 13 hm³/yıl olup Helvadere kasabasının güneyinde çıkmakta ve Aksaray Ovası’na inmektedir. Uzunluğu yaklaşık 20 km dir. Üzerinde Helvadere Göleti bulunmaktadır.)

Çocukluğumda, sokaktaki çeşmelere giden künk boruların demir borularla değişimi sırasında aklımda kaldığına göre on gün kadar (belki daha uzun) çeşme suyu kesildiğinde tulumba suyu içmek zorunda kalmıştık. Mahalleliye çok zor gelmişti de çeşmeye su verilince bayram etmişti. İçme suyunu çeşmeden helke (kova) ve toprak testi ve bocut veya metal güğümlerle, eve taşır, helkeyi ve güğümü aşene'nin (aşhane-mutfak) köşesindeki büyük küpe boşaltırdık. (Bocut: Yaz mevsiminde suyu soğuk tutma özelliğine sahip bir tür testi.)

ree

Künkler demir borularla değiştirilince varlıklı aileler evlerine, daha doğrusu avlularına çeşme bağlattılar. Daha sonra çeşmesiz ev kalmadı ve Osmanlı mirası çeşmemizin yüzüne bakan olmadı. Yol genişletme çalışmaları sırasında, harap bir durumda ayakta kalmışsa bile cami genişletilerek yeniden yapılırken yıkılmış olmalı. O dönemler Aksaray'da olmadığım için hazin akıbetini tam bilmiyorum



 
 
 

Yorumlar


© 2021 İstanbul - Türkiye

bottom of page