top of page

Dağarcık - Ocak 2022

  • Yazarın fotoğrafı: rizakati
    rizakati
  • 29 Oca 2022
  • 2 dakikada okunur

Ey yolcu! Tek sermayesi her an eriyen buz olan adamlarız biz.

ree

Ne mi derim?

“Tek sermayesi buz olan ve güneşli günlerde elinde her an eriyen buzu bir an önce satmaya çalışan adamın telaşıdır bu dünya".

Bir varmış bir yokmuş derler ya! Böyledir hayat. Su gibi akar ve gider; yıllar yılları kovalar, tüketilen bir ömürdür işte...

Hani, uyanınca hatırlanmayan rüyalarımız olur; bilirsiniz değil mi? Zorlarsınız, bir ucundan tutsanız sanki arkası gelecek, hatırlayacak gibi olur ama denk getiremezsiniz işte... Sonra boş verir, 'altı üstü rüya değil mi' der, esas gerçek olan hayat diye yaşadığımız güne döner ve sahil boyunca gelecek bir dalgaya bakan kumdan kaleler inşa ederiz.

Rüyalar ne kadar gerçekse, kumdan inşa ettiğimiz kalelerimiz de o kadar sahicidir.

Kalelerimizin kumdan ve yaptığımız yerin sahil olduğunu sanki bilmiyor gibi davranır, çocuklar gibi, bozulan kaleleri yeniden yaparız. Ta ki yeni bir dalga gelinceye kadar... Sürüp gider öylece hayat...

Ve daha can sıkıcısı, öyle sahipleniriz ki yaptıklarımızı, sanki denizler dalgasız gibi kendimizi inandırır, bir büyük yalana kaptırır gideriz. Yıllarca üst üste emek emek koyduğunuz ne varsa bir bakarsınız, yangında, selde, depremde, dünyayı veya ülkeyi saran ekonomik bir buhranda yıkılır, bozulur, elimiz arasından kayar gider…

Mesela evden uzakta, çocukların büyüdüğünü görmeden geçen yıllar vardır ve karşılığında büyük bir iş sahibi olursunuz. Tecrübeli iş adamı olmamız, büyük özveriyle kurulan işletmenin dünyayı saran ekonomik kriz nedeniyle sarsılmasına engel olmaz. Hesaplar tutmaz, bin bir emekle taş üzerine taş konarak büyütülen şirket dolar dalgasıyla boğulur gider.

Veya ne bileyim hayat işte bir daha benzerini yan yana getiremeyeceğimiz kelimeleri uç uca ekler sonra tamam bu işte! "Bu hikaye güzel oldu" dediğimiz anda evin yaramaz çocuğunun masa üzerinde duran tek nüshayı yakması gibi…

"Bizden bir iz kalsın geriye" diye yapılan, büyük emekler verilerek inşa edilen, yükseltilen, biriktirilen şey çok zaman, hayatın gelecek bir dalgasına bakar dost, onu derim... Kumsalda çocukların emek emek yaptıkları kumdan kaleler misali; gelen ama mutlaka gelecek olan bir dalga alır götürür ne varsa...

Ve daha önemlisi, insanın sırası gelmişse eğer, hiç beklenmeyen bir yerden, göklerden akıp gelen bir dalga alır, çeker kendi katına! Ölüm gibi! Sonra unutulur gideriz.

İşte yaşanan hayat! Sahilde kum üzerinde bıraktığın ayak izleri gibidir… Ah bir bilsek! Ey yolcu! Her an eriyen tek sermayesi buz olan adamlarız biz.

Not; Yazılarımın, dilediğiniz kısmı dahil, dilediğiniz şekilde dostlarınıza ikram etmeye açıktır. (Her Taraf, 24.12.2021)

 
 
 

Yorumlar


© 2021 İstanbul - Türkiye

bottom of page