Dünyanın Başındaki Felaketler
- mrkati
- 2 Eki 2021
- 3 dakikada okunur
"Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar." Şura 30
Çoğumuz 1989 yapımı Ghostbusters II filmini seyretmişizdir. Filmde New York'da biriken kötülük, anarşi ve kavga ortamının tetiklediği bir hayalet saldırısı ile mücadele konu edilir. Filmin en can alıcı sahnesi New York halkının toplu halde şarkı söyleyerek negatif yüklü psişik maddeyi pozitife çevirmesidir.


Günümüzde bilimsel olarak beynimizden elektrik sinyalleri yayıldığı kanıtlanmış durumda hatta bu sinyaller kafatasına bağlanan alıcılarla ölçülebiliyor. Elektroensefalogram (EEG) denen bir aletle ölçülen bu sinyallere "beyin dalgaları" deniliyor. Esas olarak 4 tür beyin dalgası var. İlk bulunan beyin dalgasına, Yunan alfabesinin ilk harfi olan alfa deniyor. Bu dalgalar, bir voltun milyonda biri kadar düşük bir voltaja sahip. Alfa dalgaları bir görülüyor bir kayboluyor, yani sürekli mevcut değiller. Örneğin, derin uykuda ya da aşırı heyecan durumlarında bu dalga neredeyse hiç yok. Alfa dalgaları, genellikle insanın rahat olduğu, çok fazla efor sarf etmediği durumlarda görülüyor. Delta dalgaları, uykunun derin evresinde ortaya çıkıyor. Teta dalgaları uykuya geçerken ya da uykunun ilk evrelerinde görülüyorlar. Beta dalgaları çok stresli durumlarda, kafamızı toplayamadığımız ve dikkatimizi veremediğimiz zamanlarda ortaya çıkıyor. Son yıllarda üzerinde çalışılan diğer bir dalga türü de "gama". Bu dalganın, algılama bilinç ve entelektüel düşüncenin kaynağı olduğu düşünülüyor.

ABD'deki Rochester Üniversitesi bilgisayar bilimleri laboratuarında geliştirilen bir bilgisayar sayesinde, televizyon beyin dalgalarıyla uzaktan kumanda edilebiliyor. Omuzdan aşağısı felçli olan Bill Kochevar kafasına yerleştirilen bir arayüz sayesinde sadece düşünerek ellerini hareket ettiren bir mekanizmayı kontrol edebiliyor. Neurable isimli bir sanal gerçeklik firması düşünce ile kontrol edilebilecek bir bilgisayar oyunu üzerinde çalışıyor.
Kısaca her insanın etrafına elektrik sinyalleri ile dalgalar yaydığı ve bu dalgaların da ruh hali ile bağıntılı olduğu artık inkar edilemez bir gerçek. Bu dalgaların çevre ve madde üzerindeki etkileri konusunda ise bilgi seviyemiz henüz emekleme aşamasında ama böyle bir etkinin var olduğu hatta maddeyi kontrol edebileceği de artık temel seviyede de olsa gözlemlenebiliyor.
Gıybet, harama bakmak, iftira, nazar gibi çoğu zaman hiçbir maddi sonucu olmayan ama hoş görülmeyen eylemlere masum diyebilmek artık daha zor.
Şimdi Hz. Muhammed (S.A.V.)'in şu hadisini hatırlayalım:
"Ümmetim on beş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belânın gelmesi vâcip olur!
1. Ganimet (yani milli servet, fakir fukaraya uğramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasında) tedâvül eden bir metâ haline geldiği,
2. Emânet ganîmet gibi görülüp hıyânet edildiği,
3. Zekât, ibadet olarak görülmeyip büyük bir yük ve angarya olarak görüldüğü,
4. Kişi, (gayr-i meşrû işlerde) kadınına itaat ettiği,
5. Kişi, annesine karşı itaatsizlikte bulunduğu,
6-7. Kişi, arkadaşına iyilikte bulunduğu hâlde babasına kaba davrandığı,
8. Mescidlerde sesler yükseldiği (huşû kaybolduğu),
9. Bir milletin idârecisi en alçakları olduğu,
10. Bir kişiye şerrinden korkularak hürmet edildiği,
11. Çeşitli isimlerle îmâl edilen sarhoş eden içkilerin serbestçe içildiği,
12. İpek elbiselerin erkekler tarafından giyildiği,
13-14. Şarkıcı kadınlar ve çalgı aletlerine alâka arttığı,
15. Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden gelip geçenlere lânet ettiği zaman,
İşte o zaman artık kızıl rüzgârı, yere batışı veya domuz ve maymunlara çevrilmeyi[1], zelzeleyi ve gökten taş yağmasını bekleyin. Ondan sonra birbiri ardınca pek çok alâmetler zuhûr eder ve bunlar ipi kopan eski bir gerdanlığın ard arda düşen taneleri gibi birbirini tâkip ederler.”[2]
[1] Tirmizi, Fiten 38/2210. [2] Tirmizi, Fiten 38/2211.

Dünya nüfusu 19. yüzyılda ancak 1 milyara ulaşmışken, son 1 yüzyılda bu rakam 7'ye katlanmıştır. İnsanlığın dünya tarihinde hiç olmadığı kadar yoğun yaydığı dalgaları ve bunların ne kadarının negatif olabileceğini bir düşünün. Daha sonra da konuyla ilgili ayet ve hadisleri de hatırlayıp, COVID 19 salgınını, sayıları artan depremleri, daha sık ortaya çıkan obrukları, küresel ısınmayı ve sonuçlarını düşünün. Tüm bu felaketleri maddi sebeplere bağlarken 7 milyar insanın yaydığı negatif dalgaların çevre ve başka insanlar üzerinde etkisi olmadığını söyleyebilir miyiz?

Evet, baştaki ayet ile de belirtildiği üzere kendi ellerimizle yaptıklarımızın ve hatta düşündüklerimizin, söylediklerimizin maddi ve manevi sonuçlarını yaşıyoruz ve ne yazık ki meydana gelen felaketler sorumlu sorumsuz ayrımı yapmıyor...







Bu yazı da önceki gibi ufuk açıcı. Kalemine ve yüreğine sağlık.