Editörden
- rizakati

- 10 May 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 May 2021
Çabamızın sonunda bir çok faktörün devreye girmesiyle elde edebildiğimiz şey nasibimizdir.

Niyet - Nasip
Dostlar selam!
Bir ayı daha geride bıraktık. Rabbimin inayetiyle ramazan rehavetine kapılmadan faaliyete tam gaz devam ediyoruz. Pandemi döneminde çok değişik bir ramazan yaşıyoruz. Hele bir de kapanma olunca dağarcıkla uğraşmak ayrıca bir nimet. Geçen ayki yazımı şöyle bitirmiştim:
Çam sakızı çoban armağanı, herkes heybesindekini sunarken, bakarsınız nasibi benim dağarcığımda olan biri çıkar. İlk defa kim söylemiş bilmiyorum ama akıllardan hiç çıkmaması gereken şu sözü çok önemsiyorum: İnsan niyet ile nasip arasında bir çizgi üzerinde yaşar; Rabbim niyetimizi salih, nasibimizi hayr eylesin.
Bir kitap kapağında gördüğüm "Nasip Niyete Vurgundur" sözü de yabana atılmayacak bir laf.
Burada çizgi olarak nitelenen sürecin bir yönü yaratılmış olan kula yani bize, diğer yönü, vücuda getireceği her şeyi hikmeti gereğince takdir eden Yaratıcıya bakar. O yaratıcı ki onları var eder; varlıklarına suret verir. Bir başka deyişle O, esma özelliklerini fiile dönüştüren mutlak yaratıcıdır (hâlık); her yarattığını, zaman ve özellik olarak tüme uyumlu olarak detaylandırır (bâri); onların üzerinde sonsuz mana suretlerini açığa çıkarır (musavvir).
Yönelmek, ciddiyet ve kararlılık göstermek gibi anlamlara gelen niyet kelimesinin sözlük anlamı esas alınarak yapılan değişik tanımlarından birisi de “Kalbin hemen veya sonucu itibariyle maksada uygun bulduğu, yani bir yararı sağlayacağına yahut bir zararı savacağına hükmettiği fiile yönelmesidir. İslâm âlimleri, niyetle amel arasında ruh-beden misali bir ilişki bulunduğunu, niyetin kulluğun sırrı, amelin özü, ruhu ve direği olduğunu belirtmiş ve amellerin Allah katında değerli veya değersiz sayılması yanında, dünyevî sonuçlarını değerlendirirken de niyetin büyük önem taşıdığını söylemiştir.
Nasip, ilâhî iradenin insanlar için çizdiği hayat programı anlamında kullanılan bir terim. Nasip tılsımlı, muazzam hakikat. Ne kadar da güzel. Nasibin farkında olmak o da ayrı bir nasip. Nasibin olanı kaybetmezsin; onu senden başkası yiyemez. O başkasının nasibi olmaz. Nasibini ona hırs göstermekle elde edemezsin. Mevla kısmet etmiş ise el getirir, yel getirir, sel getirir. Kısmet etmez ise el götürür, yel götürür, sel götürür.
Rahmetli anacığım bir iş yapmak ya da bir şey almak isteyip de olmadığı zaman "nasip ise gelir Hint'ten Yemen'den, nasip değilse ne gelir elden" sözüyle teselli bulurken önemli bir hakikatin beynimize kazınmasını sağlardı.
İşi yapmaya niyet ederek sorumluluk alırız. İşimize gelen, hoşumuza giden, çıkarımıza olan şeyleri yapmaya, elde etmeye niyetleniriz. Zekamız ve aklımız ölçüsünde faydalı-zararlı, iyi-kötü değerlendirmesi yaparız. Çabamızın sonunda bir çok faktörün devreye girmesiyle elde edebildiğimiz, sahip olabildiğimiz şey nasibimizdir.
Hititlere atfedilen aşağıdaki dua da bir yönüyle, niyette ölçü ve metodun varlığına işaret etmesi bakımından anlamlıdır. "Tanrım bana, değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET, değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR, ikisi arasındaki farkı bilmek için AKIL ver."
Sağlık, sevgi ve bilgiyle kalın.







Yorumlar