Dağarcık bir yaşında
YILDÖNÜMÜ KUTLAMASI
Dostlar selam!
10 Mart 2021 günü vira bismillah, merhaba diyerek başladığımız kişisel blog 10 Nisan 2021 de bir aylık olunca, "Yıl dönümü kutlaması olur da ay dönümü kutlaması niye olmasın. İşte bir ayı bitirdik." diyerek bebek Dağarcığın ayını doldurmuş olmasının sevincini sizlerle paylaşmıştık. Bugün bir yılını dolduran beraberliğimizin nice yıllar sürmesi dileğiyle, yardımını esirgemeyip katkıda bulunan ve ilgisini eksik etmeyip abone olan ya da sadece izleyen dostlara teşekkür ediyoruz. Bir yıl önce mübarek üç aylar içinde başlayan serüven bir yıl sonra yine bir üç aylarda bir yaşını dolduruyor. Hikâyemize kutlu günlerde başlarken tanık olduğumuz uğur ve bereketin süreceğine inancımız tamdır. Bu arada dostlarımızın lütfedeceği daha çok yorum ve yazı katkısı dağarcığımızı zenginleştirirken bizi sevindirecektir.
Daha önce de söylediğim gibi: Merakımdan başka, kayda değer bir meziyetim olmadığı halde Rabbimin lütfuyla çok okumak ve araştırmak sayesinde bir nebze iyiyi kötüden, güzeli çirkinden, makulü mantıksızdan ayırma (temyiz) yeteneği kazandığıma inanıyorum. Ve her zaman, gördüğüm, duyduğum, okuduğum güzellikleri herkesle paylaşmak istiyorum. Şu ahir ömrümde, canlı görüşme imkânı bulamadığım dostlarla, sosyal medya yoluyla iletişim kurmak amacıyla başlattım bu girişimi. Burada özgün ya da alıntı aktaracağım güzellikler, farkındalığı geliştirme yönünden bir kişi üzerinde bile olumlu etki bırakırsa dağarcık görevini yapmış demektir.
Şu bir gerçek ki gelişim odaklı değerler sistemi, en önemli şeyin, kendi nefsine hesap vermek olduğunu bilen insanlar yetiştirir. Kişi “Değerlerimi yaşıyor ve yaşatıyor muyum?” diye sormalıdır kendine. Ne yazık ki günümüzde pek çok insan 'farkında olmadan' yaşıyor, ölüp gidiyor. Etrafımıza baktığımız zaman, bir yerlere yetişmek için oradan oraya giden, sabahın erken saatlerinde yollara düşüp işlerine gitmek için otobüsleri dolduran insanlar görüyoruz. Ve bazen 'bu insanlar nereye gidiyor, nereye koşuyor?' demiş ve çalışmak, işe gitmek, para kazanmak, bir yere yetişmek gibi görünen amaçların ötesinde çok daha farklı gerçeklerin olabileceğini düşünmüşüzdür.
"Kişinin, üç şeyin farkında olması önemli" diyor Doğan Cüceloğlu "Kendi iç dünyasının, ilişki kurduğu kişinin iç dünyasının ve ikisinin içinde bulunduğu sistemin.”
Birilerinin "otomatik pilottan çıkma" olarak tanımladığı FARKINDA OLMAK,
hayatı hem kolaylaştırıyor hem de zorlaştırıyor. Bir yük getiriyor insanın üzerine. Yaşanılanları bilmesi, algılaması ve olması gerekeni görmesi yarar sağlıyor ama bunun yanında bir dert de edinmiş oluyor kişi. Belki bilmese, öngörmese böyle bir derdi olmayacak. Hazine sandığını açmaya benziyor bu durum. Sandığı açınca bir ganimet elde ediliyor ve o sandığın içindekilerle ilgili dertler başlıyor; sandık olmasa ne zenginlik ne de dert olacaktı, olunca da bir yük altına girilmiş oluyor. Zorlu ama soylu ve zevkli bir yük!
Sevgi ve bilgiyle kalın.