top of page

Küçük Ağa - Tarık Buğra

  • Yazarın fotoğrafı: rizakati
    rizakati
  • 5 Şub 2022
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 7 Şub 2022

Ama yazdığı romanda birileriyle hesaplaşmaya girişmek yerine herkesi anlamaya çalışıp anlatan yazar Tarık Buğra'dır.

ree

"Küçük Ağa" romanını milli, mücadele yıllarını anlatan diğer romanlardan ayıran en belirgin özellik, bakış açısını geniş tutması ve tek cepheden değerlendirme yapmamasıdır. Bu romanda Tarık Buğra, “Kuvvacı”ları da, hilafet yanlılarını da, Çerkez Erem’i de, İsmet Paşa'yı da, Mehmet Akif'i de, Mustafa Kemal'i de anlamaya çalışır. Hiçbirinden nefret etmeden, hepsinin aynı amaç etrafında toplanmış gruplar olduğuna ve bir kısmının çeşitli nedenlerden dolayı kötü bir niyetleri olmaksızın yanlış şeylere inandığına dikkat çeker ve onları kötülemeden betimlemeye özen gösterir. Ağa lakaplı karakter sezgisel olarak, o gün -yani milli mücadele yıllarında- aynı gaye için bir araya toplanmış çok farklı renklerin, zafer elde edildikten sonra nasıl ayrışıp savrulacağı, zaferi üstlenen grubun diğer grubu dışlamak için nasıl çaba göstereceğinden kaygılanır ve bu sezgi kendisini rahatsız eder. Zaten kurtuluş savaşından sonraki süreç de böyle olmuştur, bunun farkında olan yazar da bu düşüncesini romanda böylece yansıtmıştır.

Tarık Buğra’ya göre, Küçük Ağa'nın macerası çağdaşlarının en az yarısının macerasıdır. Küçük Ağa'nın tereddüdü, insan gücüne göre çok ağır ve ezici bir trajedidir. Fakat o, bu tereddütten aydınlığa çıkabilmeyi başarır. Romanda özellikle küçük ağa ve Salih'in psikolojik çözümlemeleri çok ustaca ve etkileyici biçimde yapılmıştır. Ulusal savaşın anlatıldığı yıllarla ilgili edebi eser okumak isteyenlerin ilk okuması gereken kitaptır "küçük ağa". Yakup Kadri, "Yaban"da katı bir jakoben tavrıyla karşı tarafı anlamak yerine yargılamayı seçen bir anlatım ve konu kullanmıştır. Kemal Tahir, “Esir Şehir” üçlemesinde özellikle üçüncü kitapta Mustafa Kemal ve yanındakilere bel altından vurma çabasındadır. Ama yazdığı romanda birileriyle hesaplaşmaya girişmek yerine herkesi anlamaya çalışıp anlatan yazar Tarık Buğra'dır. O nedenle "Küçük Ağa"nın yeri diğer kitaplardan farklıdır.


ree

Bu arada, kitaptan uyarlanan TRT dizisinden esinlenen bir yorum:

20 küsur sene sonra müziğini dinleyerek duygulanmama ve düşüncelere dalmama sebep olan eski mi eski TRT dizisi. Ufak tefek önemsiz gibi görünen şeylerin durup dururken insanı hüzünlendirmesi ne garip…Aldı beni götürdü bu müzik çocukluğuma… Aklı daha ermeyen ufak kardeşlerim, annem ve babamla akşam yemeği sonrası bu diziyi seyrederdik. Şimdi bakıyorum da, farklı bir ahlaki değer dayatması, ne kadar aldatma, nikahsız ilişki olursa o kadar prim yapan diziler; özel hayatlarında oynadıkları dizilerdekileri aratmayan dümenleri çeviren kibirli ve şımarık oyuncular. Tabii ki bu tarz diziler yapan kafaların ürettiği haber programlarından da farklı bir tarz beklenemez. Artık kendi ailem ve çocuğum var, seyretmiyoruz çok şükür fazla, ama bunları seyreden, beğenen, kafaya kaydeden, muhabbetini yapan insanlarla çocuğumun aynı toplumda olacak olması korkutuyor beni... Ah be küçük ağa.. nerden aldın götürdün bizi seneler öncesine.. Ne vardı sanki, bugünü, geçmişi ve geleceği düşünmeden, sadece yarını düşünerek yaşayıp gidiyordum kaç gündür ne güzel..

(Circassian Warrior ,Ekşi Sözlük, 09.11.2009)


 
 
 

Yorumlar


© 2021 İstanbul - Türkiye

bottom of page