top of page

Neden Kurt Kanunu

  • Yazarın fotoğrafı: rizakati
    rizakati
  • 22 Nis 2021
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 24 May 2021

Çünkü Kurt Kanunu, İttihatçı kadroların dramını ve açmazlarını, yenilginin arkasından gelen siyasetten de tasfiyenin bu kadrolarda yarattığı etkiyi, dönemin yeni siyasetinin biçimlenme dinamiklerini ve bu biçimlenmenin yarattığı sorunları eleştirel biçimde ele alan bir eser.

Kurt Kanunu, Cumhuriyetin başlangıç dönemini, döneme damgasını vurmuş siyasi hadiseler ve tartışmalar etrafında hayli zengin bir biçimde anlatır. Takrir-i Sükûn, muhalefetin, basının susturulması, emval-i metruke meselesi, mübadil mallarının yeni siyasi aktörlerce paylaşılması, İzmir Suikastı teşebbüsü, eski İttihatçıların tasfiyesi, dramı, Batılılaşma siyasetinin açmazları, devlet ve toplum, ordu ve siyaset ilişkileri, insanın, entelektüelin sorumluluğu çok yoğun bir şekilde roman boyunca tartışılır. Roman çok yoğun, bir o kadar da sinematografik hızla akan bir metindir. İzmir Suikastı etrafında komitacılığın ve eski İttihatçılığın sert bir eleştirisi ve dramı, iç siyasi çatışmalarda uluslararası aktörlerin, dış istihbarat örgütlerinin rolü, Ankara siyasetiyle matbuat ilişkileri çok berrak bir biçimde verilir.

Kemal Tahir, bütün güçlü ve iyi sanatçılar gibi çalışkan bir yazardır. Dönemin gazeteleri, hatıratlar, meclis tutanakları, ele alınan meseleler üzerine yazılmış yerli yabancı eserler incelenmiş, notlar alınmış, romanın dili, dokusu, hadiseleri, karakterleri ince ince inşa edilmiştir. Romanın çoğu kez dönemin belgesel kaydına dönüşmesi, her hadisenin ve karakterin olağanüstü canlı bir biçimde verilmesi, Kemal Tahir’in sanatının gücüyle birlikte gerçeği arayış, nesnel bir biçimde ortaya koyma çabasının bir ürünüdür.

Kemal Tahir Kurt Kanunu’nda, sert bir komitacılık eleştirisi geliştirir. Komitacılığın da komitacının da zayıflığını, açmazlarını, dramını, çıkış yolu olmayışını roman boyunca ince ince işler. Devlet adamlığı ile, siyaset yapmakla komitacılık arasına çok kalın bir sınır koyar. Romanın esas karakteri, İttihat ve Terakki Fırkası’nın önemli şefi

Kara Kemal

Kara Kemal, nâm-ı diğer Küçük Efendi’nin ağzından hem İttihat ve Terakki eleştirisi hem de komitacılık eleştirisi birlikte verilir: …"Vazgeçmediniz gitti şu tabanca oyunlarından… Muhalefette düşürmediniz elinizden. İktidarda hiç bırakmadınız. Anlatamadım merhuma... Tabancayla devlet idare edilemeyeceğini." diyen Küçük Efendiyi (Kara Kemal) romanın yine ana karakterlerinden biri olan Abdülkerim doğrulayacaktır: "Bunca önemli işlere girdik çıktık. En çetin yerlerde en çetin sıralarda valilik ettik. Atamadık üstümüzden kabadayılığı; külhanbeyliği. Hakkı var Küçük Efendimizin, geçemedik komitacılıktan devlet adamlığına". Siyasi mücadelede iş ölümü, öldürmeyi, suikastı tercih etmeye döndüğünde, Kara Kemal’in tok sesiyle “Suikastla mı düzelirmiş bunlar? Adam öldürmek miymiş çıkar yol?” der.

Kurt Kanunu, İttihatçı kadrolarının dramı ve açmazlarını, yenilginin arkasından gelen siyasetten de tasfiyenin bu kadrolarda yarattığı etkiyi, dönemin yeni siyasetinin biçimlenme dinamiklerini, bu biçimlenmenin yarattığı sorunları eleştirel bir biçimde ele alan bir eser. Roman, iktidardan düşen kadroların kolaycılığa saplanarak, şiddet eylemlerine başvurarak, kısa yoldan iktidara varma heveslerinin, girişimlerinin sert bir eleştirisidir de. Kemal Tahir, siyaset eleştirisi yapmaz. Siyasetin öneminin farkındandır ve yeni siyasetin imkânları, devlet-toplum ilişkileri, siyasetin doğası Esir Şehrin İnsanları, Esir Şehrin Mahpusu, Yorgun Savaşçı, Kurt Kanunu, Yol Ayrımı gibi eserlerinde sürekli izini sürdüğü konuları oluşturmaktadır. Kemal Tahir çağının, döneminin, kendi tecrübelerinin ışığında eserlerini vermiştir. Eleştirilen yol, yöntem ve pratiklerdir. Kemal Tahir yaşadığı dönemle, sorunlarla, tartışmalarla canlı bir ilişki içindedir. Onun için çıkış hep toplumdadır. Toplumun içinden çıkacak kadrolara yaslanmaktır: "Tutulacak iki yol var! Doğrusu: Köklü reformlarla halka gitmek… Halkın içinde çalışmak, halktan çıkacak yeni idari kadrolarla halka dayanmak… Bunu göze alamazsan, kendini buna hazır göremezsen… Nitekim 1908’te biz göremedikti, o zaman kalıyor, eskisiyle idareye çabalamak… Eskisiyle idareye çabalıyım dedin mi, haksızlığı, kanunsuzluğu, hırsızlığı, devlet, hükümet nüfuzunu kötüye kullanmayı katiyen önleyemezsin."(Kemal Tahir Kitabı; Bir Aydın Üç Dönem s.61)

Comments


© 2021 İstanbul - Türkiye

bottom of page