Ortaokul ve Ben - Önsöz
- rizakati
- 19 Ağu 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 23 Ağu 2021
1932 yılında Aksaray Ortaokulunda 20 öğrenci vardı. Türkçe, Matematik ve Tabiat Bilgisi derslerinden yapılan eleme sınavının her birinden geçer not alamayan öğrencinin sözlü sınavlara girme hakkı yoktu.

Daha önce kısa tarihçesini yazdığım (bakın: Bizim Irmağın Uğrakları) Ortaokulun ön ve arka cepheler simetriktir. İki kenarı simetrik olarak dışa çıkmış. Ön cephede tarih kitabesi, arka cephede yaptıran tarafından yazılmış yapı kitabesi mevcut. Cephelerin ortasında yer alan giriş kapılarına yandan iki merdivenle çıkılır. Giriş kısmı dikdörtgen şeklinde ve dışa çıkıktır. Kapının iki yanında sütunçeler var. Kapı üstü üçgen biçimli stalaktitlerle süslü. Bu kısım yalancı sivri kemerle çevrili. Kapı üzerinde (ikinci katta) demir balkona açılan bir kapı var. Bodrum pencereleri küçük ve üstleri sivri kemerli. Birinci kat pencereleri dar ve yüksek olup üzerler sivri kemer şeklinde kabartmalarla süslenmiş. Birinci kat ile ikinci katı birbirinden dış bükey kabartma bir kuşak ayırır. İkinci kat pencereler dikdörtgen şeklindedir. Duvar ile çatıyı bir diş sırası ayırır. Tavan beton olup daha sonra yapılmış. İç kısımda büyük değişiklikler yapılmış. Ahşap olan döşeme ve ara bölmeler daha sonra beton olarak yenilenmiş.
Okul, 1956 yılına kadar tam teşekküllü bir ortaokul olarak asli yerleşim planını muhafaza etmiş. Üç katlı binanın her iki yanında simetrik olarak dışa çıkık geniş mekânlardan girişte soldaki, üç idari bölüm (müdür, müdür muavini, sekreterlik) ve bir sınıf olarak dörde bölünmüş. Onun altındaki (zemin) geniş mekan elişi atölyesi, üstündeki laboratuvar, karşı tarafta zemindeki spor salonu, girişteki kütüphane ve ikinci kattaki konser salonu olarak 33 yıl (1923-1956) hizmet vermiş.
Sevgili hocam merhum Mahir Südemen anılarında şöyle diyor:
"1932 yılında Aksaray’da Cumhuriyet, Zafer ve Gazipaşa ilkokulları vardı. Üçünün mevcudu 500 kadardı. Kasaba ve köyler daha okul ile tanışmamıştı. 160 öğrencisi olan Cumhuriyet İlkokulunun müdürü Nevşehirli Orhan Bey’di. Gazipaşa’da Mustafa Naci Dellaloğlu, Zafer’de Emin Sakarya müdürdü. 20 kadar öğrencisi olan Ortaokulda Müdür Seyfettin Bey vardı. Müdür ve muallimler çarşıdan geçerlerken kalburüstü esnaf ayağa kalkar, “Bir kahvemizi içer misiniz?” diye iltifatta bulunurlardı. O devirde okuryazar sayısı yüzde beş bile değildi. Sınıf geçmek, okulu bitirmek, diploma almak büyük başarı idi. Kaliteli öğrenci yetişirdi. Çoğu öğrenci çift dikişle geçerdi. Milli bayramlarda ortaokul öğrencilerinin resmi geçidinde “Büyük Mektep geliyor” diye halkın alkışı görülmeye değerdi."
Hocamın anıları devam ediyor: "Ben 1939’da Ortaokula yazıldım. Birinci sınıf A ve B şubelerinin toplam öğrenci sayısı 60 kadardı. Bu 60 kişinin yarısı geçen yıl sınıfta kalan öğrencilerdi. Pabuç pahalı olduğundan bu 60 öğrencinin en az yirmisi okulu terk etti. Geri kalan yirmişerden 40 öğrencinin yarısı sınıfı geçti diğer yarısı çift dikişe kaldı. İkinci sınıflar da öyleydi; sınıfta kalanlarla yeni gelenler otuzardan 60 öğrenci vardı iki şubede. Son sınıf tek şube idi ve kalanlarla bir alt sınıftan gelenlerin mevcudu 35 idi.
O devirde Mezuniyet için, yılsonunda yapılan Türkçe, Matematik ve Tabiat Bilgisi derslerinden yapılan eleme sınavının her birinden geçer not alamayan öğrenci sınıfta kalmış sayılırdı. Sözlü sınavlara girme hakkı yoktu. Eleme sınavında başarılı olan öğrenciler bu üç ders dışındakilerden sözlü sınava tabi tutulurdu. O dönem (1939-1940) 35 kişilik orta son sınıftan ancak 20 öğrenci (yarısı haziran yarısı eylül bütünleme) mezun olup ortaokul diploması aldı."
Hocamın ifadesine göre o günlerin ortaokul mezunları, şimdinin (2005 yılı) lise mezunlarından çok daha bilgili idi ve disiplin, ahlak, saygı ve de çalışma azmi de bir başkaydı.
Comments