top of page

Taşpazar Abileri

  • Yazarın fotoğrafı: rizakati
    rizakati
  • 2 Nis 2023
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 11 Haz 2023

AKSARAYLI ÜÇKARDEŞİN WHATSAPP SOHBETİNDEN NOSTALJİK ANILAR:


Annem, babam, kardeşlerim, dostlarım neredesiniz?

ree

BÜYÜK KARDEŞ: Herkese selam. Bugün size çocukluğumuzu anlatan bir şiir gönderiyorum:

" Yıllar önce yaşadığım günlerimi hayal ettim,

Özlemin kanatlarıyla uçarak geçmişe gittim.

Sılamın topraklarında yattım, yuvarlandım, koştum,

Çocukluğun sevinciyle, neşelendim güldüm coştum.

Ayağımda pabuç yoktu, sırtımda eski gömleğim,

Yine mutlulukla dolu çarpıyordu o yüreğim.

Sağa sola selam verip, tanıdık yüzler aradım,

Gözlerim hasretle dolu, çevreyi şöyle taradım.

Annem, babam, kardeşlerim, dostlarım neredesiniz?

Artık hayat tat vermiyor, sizden uzakta ve sizsiz

Arkadaşlar buluşalım, çınlatalım sokakları,

Bir araya toplanarak yapalım şu şakaları.

Ahmet, Mehmet, Yusuf, Turan, Mustafa, Kenan, Süreyya;

ree

Hadi bekliyorum sizi, hemen gidelim sahaya.

Bezden topla oynayalım, terleyelim yorulalım,

Gece uzun, hava güzel, hırsız polis oynayalım.

Luna parkı biz bilmezdik, atlıkarıncamız yoktu,

Karakaçana binerdik, oyunlarımız da çoktu.

Saklambaç, kale kapmaca, çelik çomak, uzun eşek,

Yakan top, kemik tabanca, ip atlama, çember, sek sek."

ORTANCA KARDEŞ: Çok güzel! Tam benim hissiyatıma tercüman oldu. Sen mi yazdın?

BÜYÜK KARDEŞ: Hayır. Sabahattin Hizmetli adında bizim gibi çocukluğunu özleyen, birisi yazmış.

KÜÇÜK KARDEŞ: Evet güzel şiir! Teşekkürler! Madem maziye dalacağız ben de, çocukluğumu yaşarken tanıdığım mahallede racon kesen abilerin bir kaçından söz edeyim:

I – KARA MISTIK (Mustafa)

Karşı komsumuzun çocuğu. Annesine de Kara Fadime derlerdi. Babası Yağcı İsmail’i görmeyi Allah nasip etmemiş. Bu abimiz canlı, kıvrak, kurt gibi zeki ve göz açık biriydi.

Askerlikte onu mutlaka jandarma yazmışlardır. Sonradan polis olduğunu duyduk. Çok mücrim yakalamıştır tahmin ederim. Hatır ehlidir, gönül almasını bilir. Sene yetmiş; biz eve su hattı çekmeye çalışır, boydan boya kazdığımız Taşpazar yolunu gece alaca karanlık kapatmaya çalışırken gelmiş, bizimle kürek sallamıştır.

BÜYÜK KARDEŞ: Mustafa benin yaşıtımdı. Sultan ve Zümrüt adında iki ablası vardı. (Bu arada, önce yakın komşularımızı detaylı, sonra uzak komşularımızı daha az detaylı anlatan bir yazı serisi düşünmüyor değilim. Nasip!)

KÜÇÜK KARDEŞ: Uğratmayalım beklentileri inkitaa..

Başlattık bir taze seri.

Bir bölüm daha sunalım..

Olmasın birbirinin benzeri.

II- SAKLAR (Muharrem)

Saklar Abi, neyi saklardı? Hayatımda duyduğum ilk ve son isimdir. Etimolojik taramalarım bile bana bir ipucu sağ(k)layamamıştır. Saklı bir şey yok; o hep Taspazar’dadır. Kasap Yusuf’un ortanca oğludur. Öğretmen olduğunu biliriz. Ama ayni zamanda avcıdır. Sık sık onu koltuğunun altında kırılı av tüfeğiyle geçerken görürüz. Bir Ramazan, kış günü; top atışını öncelercesine evlerinin bahçesindeki kavak ağacında kümeleşmiş karga sürüsüne ateş ederek, Taşpazar’ı yaralı kargalarla doldurmuştur.

BÜYÜK KARDEŞ: Muharrem de benim yaşıtım sayılır. Kendinde küçük Kazım adlı bir kardeşi vardı. Ağbisi Gazi, kasap babaları emekli olunca mesleğini devralmıştı. Güneş adında bir de ablaları vardı.

KÜÇÜK KARDEŞ: Devam edelim:

III - ÇAKAL ALİ

Mürsel emmi, hükümet caddesinde hırdavat malzemeleri satar. Onun en büyük oğlu Mürsel’in Ali diye bilinir. Ama Çakal Ali onu daha iyi tanımlar. Çakal dedik diye hemen atlamayın. Saldırganlıktan fersah fersah uzaktır. Kulağının ardında bir perçem beyaz saç yüzünden çakal lakabını almıştır. Gayet ince ruhludur. Dokunsanız kırılacak kadar da ince bir bünyeye sahiptir.

ree

IV -ESOĞLU BURHAN:

Abiyle amca arası bir yerdedir; makara bir adamdır. Hangi zanaat ehli olduğunu bilmeyiz. Ama tuttuğu altındır. Girişimci bir ruha sahiptir. En son bildiğim, evlerinin arkasında mini bir tavuk çiftliği kurduğu ve Aksaray pastanelerine araba yükü yumurta sattığıdır. Lafını çekmez. Ağzını bozma pahasına… Bir Cuma günü hoparlörden yüksek desibelle okunan sâlâya memnuniyetsizliğini uluorta dile getirmiştir. Girişimci ruh ona istihdam yaratma kabiliyeti de vermiştir.

V- ALLEMİN HAVACI MUTAFA (Göktaş)

Ben fakir, sonradan sonraya doğmuş, olmuş ailesine köstek. Mihnet duyguları gelmiş boynuna dek. Lise bitmiş, olayım bari bir astsubay gedek (gedikli). Kalksın yüküm bir an evvelek. Her şey aslan ağzında kolayından gelmiyor pek.

Yarın sınav var Fakir atlamış minibüse; Nevşehir, Ürgüp, gitmiş Kayseri’ye dek. Elinde bir adres: Mustafa Göktaş, Sivas caddesi, no bilmem neye denk. Ablası Ramiye’den (Allemin Ömer’in kızı) alınmıştır ivedek. Sabah erken senin fakir çalar Allemin Ömer’in oğlu havacı Mustafa’nın kapısını ürkerek. O ne samimiyet yarabbi! Mustafa öğrenince benim kimliğimi, bağrına basmadığı kalmıştır bir tek. İki ayağı bir pabuçtadır; sert bir albayın (Adem) kumandasındadır, uçuş emri vardır yetişmek gerek. Bırakır arabasını beraber kaldığı yüzbaşıya kendisi uçmaya gider servisle dört tekerlek. Yüzbaşı arkadaşı görevi üstlenir. Alır beni sınav yerine götürür, yanında iki daha rütbedaşıyla. Bana kefil olur. mülakatı zahmetsiz geçirtir. Mustafa alelacele benimle yeterince ilgilenemediğine hayıflanarak, o gün sınav sonrası beni Erkilet hava üssüne davet etmiştir. Giderim. Uçuştan dönmüştür. Üstünde hala kargo giysileri. bana çay ısmarlar.”Mustemmimin oğlu için can fedadır” der “Aslan gibi delikanlısın” der, “senden iyisini mi bulacaklar” der. Yaptıklarını hiç büyüksemez... biraz Taşpazar ruhu … biraz babamın hatırı... Ve bana kalırsa Allah rızası için yapmıştır. Her şeyi yaptığına da inanmıyordur; bana en son: “ Olursa da olmazsa da hayırlı olsun... Ama olur da memnun kalmazsan, sebebinin... diyerek bana küfretme yeter ki” demiştir.

Sınav kazanılır fakat kayıt için gerekli tam teşekkül sağlık raporu elde edilemez.

ORTANCA KARDEŞ: Mahallemizin abileri saymakla bitmez. Hepsinin ayrı bir dünyası vardı. Kendilerine olsa da mahalleliye bir kötülüklerini hatırlamıyorum. Allah cümlesinden, cümlemizden razı olsun...

BÜYÜK KARDEŞ: Evet, Allah cümlesinden razı olsun ve tüm geçmişlerimizle birlikte rahmete nail kılsın!


 
 
 

Yorumlar


© 2021 İstanbul - Türkiye

bottom of page