Ozanlama - Ali Püsküllüoğlu
- mrkati
- 27 Ağu 2022
- 1 dakikada okunur
Hakan Güller'in sesinden
Ben de yaşayıp öleceğim, Üstümde otlar bitecek; Ölüm gelip çatınca Söyleyecek bir sözüm olacak; –Yaşadım!
İnsan ne yapar yaşarken Çiçek mi yetiştirir, güvercin mi besler? Sorular mı sorar? Akdeniz'de bir yakamoz mu olur?
Kefilim, diyor bir adam, geleceğinize. Acı bir şölen oluyor yaşamak Bir çocuğun büyüyen gözlerinde. Sen gülümse, dağlar delinir, gün güzel olur Yeter ki gülümse.
Ağlamak için sessizliği ve geceyi kolla Ama gülümse hep, Nasıl gülümserse baharda ağaçlar; Ağlarken bile gülümse, Nasıl gülümserse kışın kar.
Tutmadıysan elinde sürülmüş toprağı Bilmezsin güzelliğini; Mektup yazma git gör dostunu Daha güzeldir böylesi, Dost ve sürülmüş toprak, gül dalı.
Yatıyor orda, ölmemiş Akan bir yılan da değil, geniş Bir bahçeye. Bir sincap da Değil, yitip gitmiş Ceviz yaprakları içinde.
Ozan, o kendi külünden doğan yani, Soruyor işte: Ey sonu gelmez nedensiz sevinç Nerden çıkıp geliyorsun böyle Elin yüzün toz içinde?
Akdeniz'de bir yakamoz olsan da Bir kırlangıç, portakal bahçelerinde uçan Güneşten sağılıp da şaraba dönüşürken üzümler Basar gecelerini militan uyku Yağmalar sarayını kuşlar.
Soru şu: Ölmüş sayılır mı ozan?







Yorumlar