Sohbet
- rizakati

- 19 Nis 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 May 2021
SEVGİ-SAYGI VE MİNİMO-NÖTRALİZM - Alp Tekin
Bence saygı hak edilmesi gereken bir kavram. Hak edilmesi gerekiyor.

Neye göre severiz? Neye göre saygı duyarız? Sevmek ve saygı duymak! Sevdiğimiz, saydığımız İnsanları sadece veladet tarihlerine göre mi değerlendirir ve toplumsal yönlendirmelerle mi sever, sayarız? Yoksa benim saygıyı hak etmek dediğim hal ve tavırlarındaki olgunluğa göre mi? Bence saygı hak edilmesi gereken bir kavram. Hak edilmesi gerekiyor. Bir insana, tanımadığınız bir insana, veladet tarihinden dolayı bizden büyük olmasından dolayı saygı duymak mümkün. Ama bilirseniz ki adam sıkıntılı, problemli, topluma zararlı, çevresine zararlı, huzursuz ediyor, rahatsız ediyor, iyi hareketleri yok. Böyle bir insana saygı duyulmaz. Neye göre saygı duyulur? Bizim şu dünya şartlarında ki programlamamıza göre ilk başta veladet tarihi geliyor. Ondan sonra da görünen hareket ve tavırları. Peki hareket ve tavırlarında iyi veya kötü olduğu göreceli olduğuna göre neye göre saygı duyacağız. Ruhun yaşı var mıdır acaba ve yahut ta bizim içimizdeki cismaniyetimizden ayrı olan varlığımızın yaşı var mıdır? Bence yok. Peki neye göre saygı duyacağız? Neye göre seveceğiz? Ben, hani ruhuna neşe vermek dedikleri bir kavram vardır. Ben hep çevremdeki insanları, çevresinde olmaya çalıştığım insanları, hep buna göre seçmeye çalıştım. Benim ruhuma bir neşe veriyor mu? Bir huzur veriyor mu? Veya en azından huzursuz etmiyor mu? Buna göre değerlendirdim. Bu konu, bu konuşma neden böyle içime geldi?
Ben bir süredir hayatıma uygulamaya çalıştığım ve belki de kelime olarak patent hakkı bana ait olan minimo-nötralizm akımını empoze etmeye çalışıyorum. İnsan sevmeyebilir, sevmez ve sevmediğini çok aşırı olmamak kaydıyla belli edebilir; ama nefret de etmemeli, karşısındakine zarar verecek, bile bile zarar verme ihtimali olan bir şeye tevessül etmemeli. Gördüğü zararına olan bir şeye de sessiz kalmamalı; Bunu bu şekilde yönlendirmeye çalışmalı. Minimo-nötralizm en düşük seviyede en az seviyede nötr demek. Minimo-nötralist kişi insanlardan nefret etmezki. Sadece insanları belki genel olarak sevmez. Ama nefret de etmez. Sadece kayıtsız kalır. Hemen bir değerlendirmeye tabi tutmaz. Hemen bir yargılamaya tabi tutmaz. Birine zarar verecek bir şey içine girmez. Yapılan işin hemen karşılığında bir şey yapma ihtiyacı hissetmez. Ha bir de şu var; bir de bazen ona kincisin derler. Kinci değil; Ama unutmaz; onun farkı bu. O kinci değil. Ona yapılan herhangi bir iyi veya kötü hareketi üzerinden çok uzun yıllar geçmiş olsa dahi, karşısındaki insan bile yaptığın şeyi unutmuş olsa dahi o Tak Tak Tak böyle böyle olmuştu diye söyler. O bunu söylediği zaman “aa sen kincisin”derler, söylediği şey kötüyse. O kinci değil sadece hafızası kuvvetli. Kinci olsa bunu hafızasında tutar ve bunun karşılığında da fırsat çıkınca mukabele de bulunma ihtiyacı içine girer. O kin tutmuyor. Sadece hafızası kuvvetli. Bilmiyorum bu yazıda da böyle. İçimden böyle geldi.







Yorumlar