"Ölmek bir şey değilmiş"
- rizakati

- 19 May 2022
- 2 dakikada okunur
Edebiyat Sohbetleri:
ZENO'nun BİLİNCİ (İtalo Svevo)
Tanzer Güller anlatıyor
“Bu romanı iki eliniz kanda bile okuyunuz” diyor Fethi Naci. Fethi Naci bildiğiniz gibi Türk edebiyatının, geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz önemli bir eleştirmeni. Doğrusu onun bu sözü beni çok meraklandırdı ve doğruca İstanbul Taksim'deki Atatürk Kitaplığına gittim. Depoda kitabı buldum, aldım, okudum. Şimdi size sunuyorum.

Kitap, Ada Yayınları'ndan 1984 yılında yayınlanmış, Gül Işık'ın çevirisiyle. Gül Işık kitabın önsözünde Svevo’yu şöyle tanıtıyor: “İtalo Svevo’nun Avrupa edebiyatındaki yerinin Joyce ile birlikte anıldığını söyleyebiliriz” diyor. “Trieste’de doğup büyümüş. İtalyan eleştirmenlerince, konuları ve sorunları ile İtalyan edebiyatını Avrupa çapına ulaştıran iki büyük yazardan biri olarak değerlendirilmiş: Öbürü de Pirandello. Ülkesinde önce anlaşılmamış, dış ülkelerde daha çabuk ve coşkuyla anlaşılarak benimsenmiş, meşhur olmuş. En önemli başyapıtı bu “Zeno'nun Bilinci”. “İhtiyarlık” adlı bir kitabı da var; birkaç tane Novellası var; diğer kitapları da var” diyor ve devam ediyor. "1861'de doğmuş 1958'de ölmüş; son sözleri Ölmek bir şey değilmiş oluyor."

“Zeno'nun bilinci” son zamanlarda okuduğum en güzel roman. Büyük yaşam birikimlerinin sonucu olan romanlar vardır “Zeno'nun bilinci” onlardan. Bu romanların bir özelliği romandan fazla bir şey izlenimi uyandırmalarıdır. Sanki tanıdık insanların dünyasında yaşıyorsundur. Kurguymuş, romana özgü hareketlermiş pek ilgilendirmez sizi. Romanın bir yaşam gerçekliği yansıttığını unutur, romanı yaşamla özdeşleştirirsiniz” diyor Gül Işık. Ve bunda haklı; yaşamın gerçekliğini yansıtıyor; sanki tanıdık insanların dünyasında yaşıyorsunuzdur. Çünkü romandaki bireyler hemen hemen hepsi çevrenizde olan hatta bizzat belki de kendinizin yaşadığı olayları kapsıyor.

Svevo özel hayatında da sorunlu biri; babası ile problemleri var; sigara tiryakisi, ölüm korkusu yaşıyor; kardeşinin ölümüyle yıkılıyor ve bir trafik kazasında ölüyor Roman bir psikiyatristin hastasının seanslardaki anılarını, sohbetlerini yayınlaması ile başlıyor; çünkü hastası tam iyileşmeye yakın doktorun emeklerini hiçe sayarak tedaviyi yarıda bırakıyor. Psikiyatrist de öç almak için ondan izin almaksızın bu kitabı yayınlıyor. Kitap hemen hemen 4 bölümden oluşuyor; önce sigara tiryakiliğini anlatıyor; babasının ölümünü anlatıyor; evliliğini anlatıyor; aldatmalarını anlatıyor ve ticaret hayatını anlatıyor. Tamamen yaşamın kendisi. Tabii Freud'ün de hayranı bu Svevo; olaya psikolojik bir boyut da katmış. Çünkü tamamen insanın ruh yapısını irdeliyor. 444 Sayfa. nerdeyse 2 kahve içimi olan kolay bir okuma sizi bekliyor.

Fethi Naci de yazısında, çok kısa yazısında “İtalo Svevo’da müthiş bir mizah var. Yaşama hep bu mizah merceğinden bakıyor; şöyle dersem daha doğru olacak" diyor Fethi Naci “Svevo’nunki mercek değil düpedüz göz." Svevo’dan bir örnek de veriyor kitaptan: "Yalancıların dikkat etmeleri gereken bir nokta var söylediklerine inandırmak istiyorlarsa mutlaka yalnızca gerekli olduğu kadar yalan söylemeliler” diyor. Fethi Naci’ye bunda katılmak mümkün; çünkü yer yer kitapta mizah duygusu var. Gülümsetiyor insanı.

Ve Svevo’da müthiş bir kehanet de var: Kitap Birinci Dünya Savaşı yıllarında yazıldığı için o günlerin verdiği savaşın korkunçluğuyla, bugünleri o günlerden görüyor. İkinci Dünya Savaşı'nı tahmin ediyor ve bu çağın korkunç silahlara gebe olduğunu ve yeryüzünü yeniden kâbusa dönüştürecek sanki bir nükleer savaştan söz ediyor. Yani şu anda Dünyamızın her tarafında bir savaş var ve bu kehaneti de adamın sanki doğru çıkacak gibi geliyor.
Peki, iki elimiz kanda olacak olsa bile okunacak bir kitap mı Svevo? Doğrusu ben kitabı kolay okudum, beğendim; ama bunun kararını siz vereceksiniz. İyi okumalar diliyorum







Yorumlar