Orda Kimse Var mı?
- rizakati
- 2 Haz 2021
- 2 dakikada okunur
Oysa, aydın, bilgilenmek gibi bağışlanmaz bir suçtan müebbeten mahkum edilmiştir.

Alev Alatlı'nın "Or'da Kimse Var mı?" dörtlüsü, azgın iştahların beslediği cehaleti şehvetle bağrına basan Türkiye toplumunun kıydığı bir aydının, Günay Rodoplu'nun öyküsü.
Alev Alatlı, "Bu toplumda 'biliyor olmak' mutlak surette bir haksızlığa maruz kalmak demektir." diyor. "Çünkü bilgi borçlandırır, 'anlamak' zorunda bırakır. Cahil, acıma duygusu uyandırır. Yıkıcılığı bağışlanır. Bu, onların lüksüdür. Oysa, aydın, bilgilenmek gibi bağışlanmaz bir suçtan müebbeten mahkum edilmiştir. Bastığı yerde ot bırakmayan cahili vicdanının demir parmaklıkları arasından seyreder." Günay Rodoplu'nun hayatındaki trajik boyut bilgidir. Hayatını, Lao Tzu ile, Hazreti Muhammed'le, Kropotkin'le, Marks'la, Baudelair'le, Albert Schweitzer'le, Kazancakis'le paylaşmasına bakılırsa bu dünyadan değildir. Ama bu dünyaya dair çok bilgi edinmiş bir insanın sorumluluğu altında ezilir, pasifize olur. Türkiye insanının hoyratlığına yenik düşer. "Ve iyilik buradan çıkar. İyilik, dayatılan haksız, yanlış ve çirkin oyun oynamayı reddetmekten çıkar."
Alatlı "Türkiye bugün okumazsa, yarın mutlaka okuyacaktır." diyor ve sesleniyor: "Or'da kimse var mı?" (Arka kapak tanıtımı)
ALEV ALATLI

1944’de, İzmir'de dünyaya geldi. Ankara'da başladığı ilkokulu, babasının mesleği dolayısıyla ülkenin muhtelif okullarında tamamladı. Ortaokuldan sonra da babasının ataşemiliter olarak Tokyoya gönderilmesi Alev Alatlı'nın da Tokyo macerasını başlattı. Liseyi Amerikan Kolejinde bitirdi. Daha sonra Türkiye'ye döndüler ve Alatlı üniversiteyi de Ortadoğu Teknik Üniversitesi Ekonomi-İstatistik bölümüne girdi.
Üniversite'yi bitirdikten sonra yüksek lisans yapmak üzere Amerika'ya gitti. Daha sonra doktorasını felsefe üzerine verdi. Alatlı bu dönemde ilgi duymaya başladığı Düşünce Tarihi ve İlahiyat üzerine Türkiye'ye döndüğünde 5 yıl araştırmalar yaptı. Bu dönemde İstanbul Üniversitesi ve DPT'de görev aldı. Daha sonra Universty of California, Berkeley'in Türkiye'de yürüttüğü bir psiko-dilbilim projesinin İstanbul ayağını üstlendi. Cumhuriyet Gazetesi ile ortak "Bizim English" isimli, Türkçe temelli bir İngilizce öğretim dergisi çıkardı. YAZKO yazarlar kooperatifinde görev aldı. 1984 yılında hep yapmak istediği bir işi yapmak için evine çekildi ve yazmaya başladı.
Basılan ilk romanı "Yaseminler Tüter mi Hala?" Ocak, 1985’de çıktı. "Yaseminler Türer mi Hala?" Eleni olarak doğan, Naciye’ye dönüşen, Türk kocasına dört çocuk doğurduktan sonra Eski Hisar göçmeni bir Anadolu Rum’u ile evlenen bir kadının sahiciye yakın hikayesidir.
İkinci kitabı, "İşkenceci" bir yıl sonra geldi, 1986. Burada da "şiddet"i ve şiddetin türevi "işkence"yi irdeledi - Türkiye toplumunun şiddete yatkınlığına işaret etti.
Yazar bu eserden sonra Türkiye Psikolojisi de denilebilecek eserler meydana getirmeye başladı. Bu bağlamda "Or'da kimse varmı?" adlı dört ciltlik kitabını yayımladı. Yazar bu kitap hakkında şunları söylüyor:
"Or’da kimse var mı? Benim sorduğum bir soruydu. Bu düşündüklerimi sadece ben mi düşünüyorum diye bir soru. Gördük ki, hayır, kitap 1992’de basıldı, o zamandan beri her yıl sessiz sedasız yeni bir baskı yapıyor. Or’da ne çok insan varmış, meğer!
Dörtlü, 1970-1990 arası Türk ruhunun cenklerini anlatır - sosyalizmle, sosyal demokrasiyle, ülkücülükle, İslamiyetle, Kürtçülükle cenklerini. - Bu arada da trajik bir kadın, Günay Rodoplu, kimselere dert anlatamadan ömrünü tamamlar. Dert anlatamadan, çünkü Günay Rodoplu, hiç farkında değildir ama "fuzzy"dir. Yani çok değişkenli mantık, yani yeni fizik, yani kaos teorisi, Kelebek Etkisi. 'Hem solcuyum, hem de sağcı' dediği için dışlanmış, ne Şiran’a ne de Selahattin’e yaranamamıştır mesela. Zamanın toplumu "Holistic" ya da "bütüncül" düşünceden çok uzaktır; onun için kadına kıyarlar.
Yazarın son kitabı iki ciltlik "Schrödinger’in Kedisi". Kitap "2035 Türkiye’sine dair, fütüristik bir bilim kurgu değil, bilimi temel alan kurgu" olarak değerlendiriliyor yazar tarafından. Dinden, eğitime, ekonomiden, aile yaşamına kadar, bilimdeki yeni gelişmeler ışığı altında ülkemize neler olabileceğini anlatıyor kitap.
oOo
Yorumlar